DEVAM: 153-154. Secde
Nasıl Yapılır?
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْمَلِكِ
بْنُ شُعَيْبِ
بْنِ
اللَّيْثِ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ
دَرَّاجٍ عَنْ
ابْنِ
حُجَيْرَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ إِذَا
سَجَدَ
أَحَدُكُمْ
فَلَا
يَفْتَرِشْ
يَدَيْهِ
افْتِرَاشَ الْكَلْبِ
وَلْيَضُمَّ
فَخْذَيْهِ
Ebu Hureyre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Biriniz
secdeye vardığı zaman köpeğin yayıldığı gibi yapmasın, uyluklarını
birleştirsin."
Diğer tahric: Tirmizî,
salat; Nesaî, tatbîk; İbn Mace, ikame; Ahmed b. Hanbel, III, 279, 305, 315,
379.
AÇIKLAMA:
Bu nacdis~i §ertfsecde
halinde iken uylukların bitiştirileceğine delalet etmektedir. Ancak Resul-i
Ekrem'in namazı ile ilgili olarak Ebu Humeyd'in rivayet ettiği hadis-i şerifler
buradaki emrin vücuba değil nedbe delalet ettiğini göstermektedir. Bu bakımdan
ulema, "Buradaki uylukları bitiştirme emrinin hükmü mendubtur"
demişlerdir. Çünkü Ebu Humeyd'in rivayet ettiği hadisler Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
secde halinde iken uylukların arasını açtığım ifade etmektedirler. Ulemanın
beyanına göre Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in secde esnasında uyluklarını
birleştirdiğini ifade eden hadisler mendubluğa, ayırdığını ifade eden .hadisler
de cevaza delalet etmektedir.[el-Menhel, V, 351.]
Avnu'l-Mabud sahibi
ise, hadis-i şerifte geçen "uyluklarını birleştirsin" cümlesinin,
daha önce geçen "Resul-i Ekrem (s.a.v.) secdeye vardığı zaman uyluklarının
arasını açardı. Karnını uyluklar/ üzerine koymazdı" mealindeki 735
numaralı hadis-i şerife ters düştüğünü söylemiş ve Şevkanî'nin bu mevzudaki şu
sözlerini de kendi görüşü için delil getirmiştir.'*Bu hadis uylukların arasının
secde esnasında açık bulundurulacağına ve karnın uyluklardan uzak tutulacağına
delalet etmektedir. Bu mevzuda ulema ittifak etmiştir.”[Avnu'l-Mabud, III,
169.]
Ancak Bezlu'I-Mechud
sahibi diyor ki; "Bu iki hadis arasında bir çelişki yoktur. Çünkü (735
numaralı) hadis-i şerifte geçen "uyluklarının arasını açık tutardı"
cümlesinin manası, "uyluklarla karın arasını açık bulundurdu"
demektir. Nitekim İbn Nüceym'de "Bahru'r-raik" isimli meşhur eserinde
bu hadise böyle mana vermiştir. Esasen Şevkanî'nin "bu mevzuda ulema ittifak
etmiştir" sözü isabetli değildir. Çünkü her ne kadar secde esnasında
karnın uyluklardan uzak tutulacağında ulema ittifak etmişse de iki uyluk arasının
açık bulundurulacağına dair ulema arasında ittifaktan söz etmek mümkün
değildir. Sadece Şafiî ulemasından bazı kişiler secde halinde uylukların
birleştirileceğinden bahsetmişlerse de Hanefî ve Malikî kitablannda böyle bir
ifade görmedim. Ancak Şafiî fıkhına dair olan et-Tevşîh ve Neylü'l-Me'rib
isimli eserlerde ik"i uyluk arasındaki mesafenin bir karış olacağı ifade
edilmektedir. Yine ayrıca eş-Şamî de rük'u ve secdede topukları birleştirmenin
sünnet olduğunu söylemişse de bu görüş "el-Fetava es-Sa'diyye" isimli
eserde reddedilmiştir."[Bezlu'I-Mechud, V, 171 - 172.] Fakat açıklamakta
olduğumuz hadisin ravilerinden "Derrac" tenkid edilmiş ve onun
hakkında İmam Ahmed ve Nesaî, münkerü'l-hadis, tabirini kullanmışlardır ki
bunun anlamı, "rivayet ettiği hadisiler zabt ve adalet bakımından kendi
seviyesinde bulunan kimselerin rivayetlerine muhalif" demektir. İbn Adiy
ile Darekutnî ve Ebu Hatim de bu raviyi tenkitten geri durmamışlardır.